Avrupa Konseyi 25 Nisan 2023 tarihinde, Avrupa Birliği’nin iklim hedeflerine ulaşmasını sağlamayı amaçlayan, ithal mallara karbon vergisi getirilmesi ve ekonominin çeşitli sektörlerinde emisyonların azaltılmasına yardımcı olmayı amaçlayan AB Emisyon Ticareti Sistemi’nde (“AB ETS”) yapılan güncelleme de dahil olmak üzere bir dizi yeni yasayı kabul ettiğini duyurmuştur.

Kabul edilen yasalar, AB ETS’nin kapsamının genişletilmesi, daha katı kurallar içeren bir AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (Carbon Border Adjustment Mechanism- “CBAM”) kurulması ve Sosyal İklim Fonu’nun (Social Climate Fund) kurulmasını içemektedir.

AB ETS;

AB ETS, enerji yoğun endüstriler, enerji üretim sektörü ve havacılık sektörü için emisyon tahsisatlarının üst sınırına ve ticaretine dayanan bir karbon piyasasıdır.

2005 yılında kurulan AB ETS, elektrik ve ısı üretimi, petrol rafinerileri, çelik, çimento, kağıt, kimyasallar ve ticari havacılık dahil olmak üzere önemli sera gazı yoğun sektörler için karbon emisyonlarına ilişkin bir fiyat belirlemektedir.

25 Nisan tarihinde yapılan duyuru, AB ETS’nin emisyon azaltım hedefini önemli ölçüde artırmakta olup, kapsanan sektörlerdeki emisyon azaltımlarına ilişkin hedefi 2030’a kadar 2005’e kıyasla %43’ten %62’ye çıkartmaktadır.

AB ETS- Deniz Taşımacılığı emisyonları;

AB ETS, denizcilik sektöründen kaynaklanan nakliye emisyonlarını kapsayacak şekilde genişletilecek olup, deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonlar ilk kez AB ETS kapsamına dahil edilecektir.

Nakliye şirketlerinin ödenekleri teslim etme yükümlülükleri kademeli olarak getirilecek olup yükümlülükler, 2024’ten itibaren doğrulanmış emisyonlar için %40, 2025’ten itibaren %70 ve 2026’dan itibaren %100 şeklinde belirlenmiştir.

5000 gros tonajın üzerindeki büyük gemiler baştan itibaren, AB ETS kapsamına dahil edilecekken, açık deniz gemileri, önce deniz taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin “MRV” düzenlemesine dahil edilecek ve ancak daha sonra AB ETS’ye dahil edilecektir.

İlaveten, CO2 emisyonları kapsamına girmeyen metan ve N2O, 2024 yılından itibaren “MRV” düzenlemesine ve 2026 yılından itibaren AB ETS’ye dahil edilecektir.

AB- ETS Binalar, karayolu taşımacılığı ve ek sektörler;
2027 yılına kadar karayolu taşımacılığı ve binalar için yakıt için bu sektörlerden kaynaklanan emisyonlara fiyat koyacak ayrı bir yeni ETS II kurulacaktır. Binalar ve karayolu taşımacılığı için 2027 yılından itibaren ayrı bir Emisyon Ticaret Sistemi kurulmasına ve binalar ve karayolu taşımacılığı için karbon ücretlerinin tedarikçilere yansıtılmasına karar verilmiştir.

Binalar, karayolu taşımacılığı ve ek sektörler (esas olarak küçük sanayi) için yeni, ayrı bir emisyon ticaret sistemi, şimdiye kadar dekarbonize edilmesi zor olan bu sektörlerde düşük maliyetli şekilde emisyon azaltımları sağlamak için kurulacaktır.

ETS II, enerji fiyatlarının yüksek olması durumunda, vatandaşları korumak için 2028’e kadar ertelenebilecektir. Ayrıca, ETS II kapsamında bir ödeneğin fiyatının 45 Euro’nun üzerine çıkması durumunda 20 milyon ek ödeneğin serbest bırakılmasını sağlamak için yeni bir fiyat istikrarı mekanizması kurulacaktır.

AB ETS- Havacılıktan kaynaklanan emisyonlar;
Havacılıktan kaynaklanan emisyonlar bakımından havayollarının Avrupa içi uçuşlarda ve Birleşik Krallık ve İsviçre yönlü uçuşlarda karbon emisyonları için ödeme yapmaktan kaçınmasına izin veren havacılık sektörüne ödenekleri aşamalı olarak ücretsiz kullanımdan kaldırmaktadır. AB ETS, Birleşik Krallık ve İsviçre’ye giden

uçuşlar dahil olmak üzere Avrupa içi uçuşlar için geçerli olurken, Uluslararası Havacılık için Karbon Dengeleme ve Azaltma Planı (Carbon Offsetting and Reduction Scheme for International Aviation- “CORSIA”) katılan üçüncü ülkelere ve bu ülkelerden Avrupa dışı uçuşlara 2022’den 2027’ye kadar uygulanacaktır.

Uçak operatörlerinin emisyonları ve dengeleme konusuna ilişkin şeffaflık arttırılacak ve izleme, raporlama ve doğrulama çerçevesi oluşturulacaktır.

1 Ocak 2028’e kadar, bu çerçevenin sonuçlarına dayanarak, Komisyon, uygun olduğunda, CO2 dışı havacılık etkileri için iklim değişikliğini hafifletmeye ilişkin önlemler önerecektir.

AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması;
AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (Carbon Border Adjustment Mechanism- “CBAM”) karbon yoğun endüstrilerdeki ürünlerin ithalatını ilgilendiren bir mekanizmadır.

Kabul edilen yeni yasalar kapsamında, şirketlerin emisyon yoğun ürünlerin üretimini sınırda karbon düzenlemesi barındırmayan veya daha az denetlemenin yapıldığı, AB ile aynı seviyede olmayan çevre ve iklim politikaları olan ülkelere kaydırdığı bir durum olan “karbon kaçağı”ndan kaçınılması amaçlanmaktadır.

Karbon kaçağı, AB’deki üretimin karbon salınımını düşürme konusunda daha az çaba gösteren ülkelere kayması ya da AB ürünlerinin daha karbon yoğun ürünler ile ikame edilmesi şeklinde meydana gelebilmektedir.

AB ile birlikte, AB’nin diğer uluslararası ortakları da bu hedefe ulaşma çabasını paylaşmadıkları takdirde, bir karbon kaçağı oluşması kaçınılmazdır.

CBAM’ın amacı, uluslararası ticaret kurallarına tam uyum içinde, AB’nin sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarının, üretimin iklim değişikliği ile mücadele politikalarının uygulandığı AB ülkelerine kaydırılması yoluyla, AB’dekinden daha az iddialı veya karbon yoğun ürünlerin ithalatında artış önlemektir.

AB’deki üretimin karbon salınımını düşürme konusunda daha az çaba gösteren ülkelere kayması ya da AB ürünlerinin daha karbon yoğun ürünler ile ikame edilmesinin engellenmesi amaçlanmaktadır.

CBAM 2025’in sonuna kadar yalnızca raporlama yükümlülüğü olarak uygulanacaktır.

CBAM, ilgili sektörler için revize edilmiş olup, AB ETS kapsamında uygulamaya başladıktan sonra, ücretsiz tahsisatların kademeli olarak kaldırılmasına paralel olarak devreye alınacaktır.

CBAM, AB ETS kapsamında faaliyet gösteren şirketlerin, AB’de üretilen ürünleri için ödediği karbon fiyatı ile diğer ülkelerde üretilen ürünler için ödenen karbon fiyatına ilişkin farkı kapatmak adına AB’ye ithalat yapan şirketlerin CBAM sertifikaları satın alması ve böylelikle ödenen fiyatın AB ülkelerinde ödenen fiyatlar ile eşitlenmesi öngörülmektedir.

CBAM kapsanan sektörler, çimento, alüminyum, gübreler, elektrik enerjisi üretimi, hidrojen, demir ve çelik ve ayrıca bazı öncüller olup, bu ürünler için ücretsiz ödeneklerin, 2026 ile 2034 arasındaki dönemde dokuz yıllık bir süre içinde aşamalı olarak kaldırılması söz konusu olacaktır.

CBAM, 27 AB üye ülkesinde geçerli olan yüksek iklim standartlarını karşılamayı ve AB dışı işletmeler tarafından AB’ye mal ithalatını teşvik etmeyi hedeflemekte olup, ithalatların dengeli bir şekilde ele alınmasını sağlayacak ve AB’nin dünyadaki ortaklarını AB’nin iklim çabalarına ve planlarına katılmaya teşvik etmek için tasarlanmıştır.

Sosyal İklim Fonu;

AB ETS’nin çeşitli sektörler üzerindeki fiyat etkilerinden etkilenebilecek savunmasız hane halklarını, mikro işletmeleri ve ulaşım kullanıcılarını desteklemeyi amaçlayan bir Sosyal İklim Fonu’nun (Social Climate Fund) kurulmasını da içeriyor.

Avrupa Komisyonu, 2026 yılında AB Sosyal İklim Fonu kurmak üzere üye devletlerle yapılan anlaşma kapsamında, yoksul hanelerin ve küçük işletmelerin yeni sisteminin mali etkilerine karşı desteklenmesi için Sosyal İklim Fonu, ETS ödeneklerinin açık arttırmalarından sağlanan gelir yoluyla finanse edilecektir. Ayrıca, Sosyal İklim Fonu, yaklaşık 87 milyar Euro’ya ulaşacak şekilde ulusal katkılarla desteklenecektir.