Avrupa Birliği (“AB”) çelik sektörü, küresel piyasalarda kapasite fazlası, düşük maliyetli ithalat ve artan enerji giderleri gibi unsurlardan etkilenen bir rekabet ortamında faaliyet göstermektedir. Bu gelişmeler, AB düzeyinde sektörel dengeyi korumaya ve üretim koşullarını istikrara kavuşturmaya yönelik yeni politika seçeneklerinin değerlendirilmesine neden olmuştur.

Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana yürürlükte olan geçici koruma önlemlerinin (“safeguard measures”) sona ereceği 2026 yılı öncesinde, sektörü daha güçlü bir şekilde desteklemeyi hedefleyen yeni bir önlem paketi üzerinde çalışmaktadır. Bu kapsamda, ithalat kotalarının daraltılması, yüksek gümrük tarifeleri uygulanması ve ürün menşeinin tespitine yönelik yeni bir “melt-and-pour” (eritme ve dökme) kuralının getirilmesi önerilmektedir.

Yeni politika paketi, AB’nin mevcut çelik ithalat rejimini yapısal olarak yeniden şekillendirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda öne çıkan unsurlar aşağıda özetlenmiştir:

  • Yeni Menşe Kuralı – “Melt-and-Pour”: Çeliğin ilk kez sıvı hale getirildiği ve katı forma döküldüğü ülkenin, ürünün menşe ülkesi olarak kabul edilmesi öngörülmektedir. Bu kural, menşe saptırmalarını ve üçüncü ülkeler üzerinden yapılan dolaylı ticareti önlemeyi amaçlamaktadır.
  • Kota miktarını aşan ithalatlara uygulanacak gümrük vergisinin %25’ten %50’ye çıkarılması planlanmaktadır. Bu artış, AB’nin ithalat politikasını diğer büyük pazarlarla (örneğin ABD) uyumlu hale getirmeyi de hedeflemektedir.
  • Komisyon, gerekli gördüğü takdirde ülkeye özgü kota veya kısıtlamalar uygulayabilir.

Bu adımlar, AB’nin stratejik otonomi hedefi doğrultusunda sanayinin rekabet gücünü ve üretim kapasitesini korumaya yönelik bir yön değişikliğini temsil etmektedir. Ancak tedbirlerin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarıyla uyumlu şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Özellikle kota seviyelerinin düşürülmesi halinde diğer üye ülkeler nezdinde karşı önlemlere açık olunması olasılığı bulunmaktadır.

Avrupa Komisyonu tarafından Ekim 2025 itibarıyla duyurulan bu öneri, 2019 yılından beri uygulanan geçici koruma önlemlerinin yerini alacak kalıcı bir çerçeve oluşturmayı amaçlamaktadır.

Yeni düzenlemenin yürürlüğe girebilmesi için Üye Devletler’in onayı gerekecektir. Avrupa Komisyonu, ticaret politikası yetkisi kapsamında bu konuda bir müzakere yetkisi talep etmektedir.

İlaveten, DTÖ nezdinde müzakerelerin başlatılması zorunludur. Kotaların ve tarifelerin güncellenmesi, AB’nin çok taraflı yükümlülükleriyle bağlantılı olduğu için, AB’nin diğer ticaret ortakları (örneğin Çin, Japonya, Türkiye, Güney Kore) nezdinde telafi görüşmeleri yapılacaktır.

Yeni menşe kuralı AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının revizyonunu da gerektirecektir, zira “melt-and-pour” tanımı ürün menşeini doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu süreçlerin 2026 yılı başına kadar tamamlanması beklenmemekte olup, uygulamanın kısa vadede yürürlüğe girmesi olasılığı düşük görülmektedir.

Türk Sanayisi Açısından Etkiler

Türkiye’nin, AB çelik pazarına ihracat açısından önemli tedarikçilerden biri olması nedeniyle, yeni ithalat düzenlemeleri ve menşe kurallarının, Türkiye’den AB’ye yapılan çelik ihracatı ile bu ürünleri girdi olarak kullanan sanayi kolları üzerinde etkiler doğurabileceği değerlendirilmektedir. “Melt-and-pour” kuralı kapsamında üretim sürecine ilişkin izlenebilirlik ve belgelendirme gerekliliklerinin artması ise, firmalar açısından ilave idari süreçler doğurabileceği değerlendirilmektedir.