Avrupa Komisyonu Başkanı tarafından 10 Eylül 2025 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda yapılan Birlik Durumu konuşmasında ağırlıklı olarak güvenlik, savunma, stratejik özerklik ve rekabetçilik konuları öne çıkmıştır. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm Birliğin uzun vadeli stratejik yöneliminde merkezi konumunu korumuştur. Konuşma ile eş zamanlı olarak Parlamento’ya ve Konsey Dönem Başkanlığı’na gönderilen Niyet Mektubu, 2026 yılı Avrupa Komisyonu Çalışma Programı’na temel teşkil edecek girişimleri ortaya koymuş, iklim ve çevre politikalarının ekonomik ve dijital dönüşümle birlikte ele alınacağını teyit etmiştir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Hedefleri

AB’nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az %55 azaltma taahhüdüne bağlılığı bir kez daha teyit edilmiştir. Artan doğal afet risklerine rağmen, iklim ve çevre politikalarından geri adım atılmayacağı, Yeşil Mutabakat’ın stratejik öncelik olmaya devam edeceği ifade edilmiştir.

İklim Uyum ve Dayanıklılık

İklim değişikliğinin etkilerinin giderek ağırlaştığına dikkat çekilmiş ve dayanıklılık ile uyum politikalarının güçlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda:

  • Avrupa İklim Uyum Planı’nın 2026’da,
  • Okyanus Yasası’nın ise 2027’de gündeme alınacağı duyurulmuştur.

Okyanus Yasası, Haziran 2025’te yayımlanan Avrupa Okyanus Paktı üzerine inşa edilecek ve denizel alan planlamasında tek çerçeve sağlayarak idari yükleri azaltmayı, ulusal düzeyde daha etkin koordinasyonu ve deniz havzaları ölçeğinde planlamayı hedefleyecektir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Hedefleri

Birlik, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltma taahhüdüne bağlılığını bir kez daha yinelemiştir. Artan orman yangınları, sel felaketleri ve sıcak hava dalgaları gibi doğal afetlerin yarattığı risklere dikkat çekilmiş; bu riskler karşısında Yeşil Mutabakat’ın ve uzun vadeli iklim politikalarının geri plana itilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. AB’nin halihazırda belirlenen 2030 hedefleri doğrultusunda ilerlediği, mevcut gidişatın hedeflerle uyumlu olduğu belirtilmiştir.

İklim Uyum ve Dayanıklılık

İklim değişikliğinin Avrupa’nın doğal, ekonomik ve toplumsal yapısı üzerindeki etkilerinin hızlandığına işaret edilmiştir. Bu doğrultuda, uyum politikalarının güçlendirilmesi ve dayanıklılığın artırılması öncelikli alanlar arasında gösterilmiştir.

  • Avrupa İklim Uyum Planı: 2026 yılında yayımlanması beklenen plan, iklim risklerinin daha iyi öngörülmesi, uyum finansmanının artırılması ve doğa temelli çözümlerin yaygınlaştırılmasını hedeflemektedir. Bu plan aynı zamanda Rekabetçilik Pusulası kapsamında duyurulan bir girişimdir.
  • Okyanus Yasası: 2027’de yürürlüğe konulması planlanan düzenleme, Haziran 2025’te yayımlanan Avrupa Okyanus Paktı üzerine inşa edilecektir. Amaç, denizel alan planlamasında parçalı yaklaşımı sona erdirerek tek çerçeve oluşturmak, üye devletler arasında daha etkin koordinasyon sağlamak ve idari yükleri azaltmaktır. Ayrıca, deniz havzaları ölçeğinde entegre bir planlama yaklaşımı benimsenmesi hedeflenmektedir.

Sanayi Hızlandırma Yasası

Komisyon, stratejik sektörlerin dönüşümünü desteklemek ve idari süreçleri hızlandırmak amacıyla Sanayi Hızlandırma Yasası hazırlamaktadır. Başlangıçta karbonsuzlaşma odaklı olarak tasarlanan bu düzenleme, kapsamı genişletilerek dijital teknolojiler (yapay zekâ, bulut bilişim, ileri veri işleme) ve enerji yoğun sektörleri de içine alacak şekilde yeniden çerçevelenmiştir.

  • Yasanın amacı, izin süreçlerinin hızlandırılması ve stratejik yatırımların önündeki bürokratik engellerin azaltılmasıdır.
  • Bu kapsamda enerji geçişinde kritik öneme sahip sektörler (örneğin çelik, kimya, çimento gibi ağır sanayiler) de destek kapsamına alınacaktır.
  • Yasanın 2025 yılının son çeyreğinde gündeme gelmesi planlanmaktadır, ancak Komisyon’un yeni bir kamuoyu istişaresi açma ihtimali de değerlendirilmektedir.

Batarya Destek Paketi

Bataryalar, hem elektrikli araçların yaygınlaşmasında hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunda kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle Komisyon, 1,8 milyar Euro tutarında AB fonu içeren bir Batarya Destek Paketi açıklamıştır.

Bu paket ile:

  • Avrupa’da batarya üretim kapasitesinin artırılması,
  • Küresel ölçekte tedarik zincirlerine bağımlılığın azaltılması,
  • Elektrikli araçların rekabetçiliğinin yükseltilmesi hedeflenmektedir.

Yenilenebilir Enerji ve Şebeke Altyapısının Güçlendirilmesi

Komisyon, AB’de elektrik üretiminin halihazırda %70’ten fazlasının düşük karbonlu kaynaklardan sağlandığını vurgulamıştır. Ancak şebeke altyapısının modernizasyonu ve yeni yatırımlarının gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu çerçevede:

  • Şebekeler Paketi: Elektrik şebekelerinin güçlendirilmesi ve entegrasyonun artırılması hedeflenmektedir.
  • Enerji Otoyolları girişimi: AB içinde sekiz kritik darboğazın giderilmesi için hükümetler ve enerji işletmelerinin ortaklaşa çalışması planlanmaktadır. Darboğaz noktaları arasında Øresund Boğazı ve Sicilya Kanalı gibi enerji iletiminde stratejik öneme sahip bölgeler yer almaktadır.

Döngüsel Ekonomi

AB’nin stratejik otonomi hedefleri kapsamında, sanayinin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ikincil malzemelere güvenli erişim sağlanması öncelikli hale gelmiştir. Bu amaçla, Döngüsel Ekonomi Yasası hazırlanacaktır.

  • Düzenlemenin 2026 yılı son çeyreğinde sunulması beklenmektedir.
  • Atık, ikincil ve yeniden kullanılabilir malzemeler için tek bir AB pazarı oluşturulması,
  • Kaynak verimliliğinin artırılması,
  • Geri dönüşümün hızlandırılması hedeflenmektedir.

İdari Yüklerin Azaltılması – Omnibus Paketleri

AB’nin rekabet gücünü artırmak amacıyla idari yüklerin hafifletilmesi öncelikli alanlardan biri olarak tanımlanmıştır.

  • Halihazırda altı Omnibus paketi hazırlanmış olup, bunların önemli bir bölümü sürdürülebilirlik raporlama yükümlülüklerinin sadeleştirilmesini kapsamaktadır.
  • Planlanan tüm paketlerle birlikte, şirketlerin yıllık idari maliyetlerinde yaklaşık 8 milyar Euro tasarruf sağlanması hedeflenmektedir.
  • Bu yaklaşım, iklim ve çevre politikalarının ekonomik dinamizmle uyumlu yürütülmesi amacını yansıtmaktadır.

2025 Birlik Durumu konuşması, AB’nin güvenlik ve rekabetçilik gibi jeopolitik önceliklere odaklandığı bir dönemde dahi, sürdürülebilirliği stratejik yönelimin merkezinde tuttuğunu göstermektedir. İklim uyum planı ve denizel alan yönetimi gibi uzun vadeli girişimler, Birliğin çevresel dayanıklılığı güçlendirme kararlılığını ortaya koyarken; sanayi, enerji ve batarya yatırımları gibi ekonomik öncelikler, yeşil dönüşümün aynı zamanda rekabetçiliğin aracı olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır.

Ayrıca, döngüsel ekonomi ve idari yüklerin azaltılması yönündeki adımlar, Birliğin sürdürülebilirlik hedeflerini yalnızca çevresel boyutuyla değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal fayda sağlayacak şekilde bütüncül bir yaklaşımla ele aldığını teyit etmektedir. Bu kapsamda 2026 Komisyon Çalışma Programı’nın, hem yeşil hem de dijital dönüşümü hızlandıracak somut düzenlemeleri içermesi beklenmektedir.