II. İçsel Karbon Fiyatlandırması Nedir? Ne Amaçla Kullanılmaktadır?
Günümüz iktisadi düzeninde şirketler, sebep oldukları karbondioksit salınımını baz alınarak karbon fiyatlandırma mekanizmaları aracılığı ile birtakım mali yükümlülüklere tabi tutulmaktadır. Bu durum şirketleri karbon salınımlarını azaltmaya yönelttiği gibi, karbon azaltımı adına gerekli yatırımların ekonomik anlamdaki kar-zarar dengesinin incelenmesi ve bir risk değerlendirmesi yapılması süreçlerinin yürütülmesi de kaçınılmaz olmuştur. Zira, çevreci ve düşük emisyonlu
teknolojilere geçiş, bazı durumlarda iç kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilebilecek ölçekte olmamakta ve bir takım borçlanma araçlarından faydalanılması gerekebilmektedir. Bu bağlamda şirketler yeşil ve çevreye duyarlı teknoloji ve projeleri hayata getirirken veya çevresel risk değerlendirme süreçlerini yürütürken bir ton karbondioksit emisyonunun şirket için ifade ettiği değer için bir içsel karbon fiyatlandırması belirlemektedir. İçsel karbon fiyatlandırması esasen bir planlama ve risk yönetimi aracı olarak değerlendirilebilir. Şirketler içsel karbon fiyatlandırma mekanizmalarını gönüllü olarak oluşturarak şirketler, iş süreçleri, mevcut politika ve stratejilerin ile yeşil dönüşüm hareketlerinden doğacak risk ve fırsatları değerlendirme imkanı bulmaktadır. Özellikle uygulamada çoğu şirket bakımından bu tür çevresel ve yönetimsel risklerin uzun vadede ortaya çıkması, belirsiz olması ve veri yetersizliği nedeni ile tutarlı bir tahminde bulunulamaması içsel karbon fiyatlandırması mekanizmasının kullanılmasında temel sebeptir. Zira karbon emisyonunun maliyetine parasal bir değer biçmek şirketlerin gerçek zamanlı olarak stratejilerini izleme ve bunları gelecekteki potansiyel değişimlere uyarlamalarına elverişli bir zemin sunmaktadır. 2019 yılında yürütülen Carbon Disclosure Project kapsamında onüç farklı sektörden ikibinaltıyüzden farklı şirketin katılımı ile oluşturulan rapor kapsamında proje kapsamındaki şirketlerin %22’sinin hali hazırda bir içsel karbon fiyatlandırmasına sahip olduğu ve %23’ünün içsel karbon fiyatlandırması mekanizmasının oluşturulması adına çalışmalar yürüttüğü kaydedilmiştir. Özellikle enerji, finans ve teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin büyük çoğunluğu hali hazırda bünyelerinde içsel karbon fiyatlandırmasından yararlandıkları anlaşılmaktadır. İçsel karbon fiyatlandırmasının özellikle sürdürülebilirlik ve yeşil olma unsurlarını yatırım kararlarında önemli bir ölçüt olarak değerlendiren yatırımcılara erişim imkanının artması ve şirketin çevresel risklere karşı daha dirençli hale gelmesi gibi faydaları da göz ardı edilmemelidir.
II. Uygulamada Şirketlerin Karbon Fiyatlandırması Adına Kullandıkları Yöntemler Nelerdir?
Günümüzde şirketler (i) gölge fiyatlandırması; (ii) içsel karbon ücretlendirmesi; (iii) içsel emisyon üst sınırı ve ticareti sistemi ve (iv) örtülü karbon fiyatlandırması olmak üzere dört farklı yöntem kullanılarak bir ton karbon emisyonunun şirketleri için ifade ettiği maliyeti ve riskleri parasal anlamda belirleyebilmektedir.
a. Gölge Fiyatlandırması
Gölge fiyatlandırma esasen tamamen teorik ve varsayımlara dayalı olarak ton başına karbon emisyonunun şirket adına maliyetine bir değer biçilmesidir. Bu yöntem kapsamında şirketler, karbon fiyatını arttırması beklenen hükümet politikaları gibi unsurları baz alarak kavramsal bir karbon fiyatı belirlerler. Bu değer genellikle yıl içinde karbon fiyatına yönelik olarak yapılan en yüksek tahminler göz önünde bulundurulur. Gölge fiyatlandırma yönteminin etkili bir araç olabilmesi bu fiyatın iş süreçlerine, stratejilere, sermaye yatırımlarına ve risk yönetim süreçlerine ne şekilde etki edeceğinin tahmin edilmesidir.
b. İçsel Karbon Ücretlendirmesi
İçsel karbon ücretlendirmesi yöntemi kapsamında şirketler ürettikleri bir ton karbonu ücretlendirerek uzun geri ödeme dönemine sahip ve karbon emisyonu azaltımı projeleri için kullanılacak iç bir fon oluşturmaktadır. Bir başka deyişle bu yöntem kapsamında esasen şirketler üretmiş oldukları karbon emisyonu bakımından kendilerini ücretlendirmektedir. Bu bağlamda uzun vadede bu fonda biriken gelirlerini karbon azaltma projelerinde kullanmaktadırlar. Uygulamada içsel karbon ücretlendirmesi yönteminde belirlenen karbon fiyatının gölge fiyatlandırma yöntemine nazaran daha düşük bir seviye olarak belirlendiğini görülmektedir.
c. İçsel Emisyon Üst Sınırı ve Ticareti Sistemi
Cap and Trade yöntemi Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülke ve eyalette uygulanan bir karbon fiyatlandırma mekanizması olup, şirketlerin belirli bir dönem içerisinde atmosfere salabilecekleri karbon emisyonuna hükümetler tarafından bir üst sınır belirlenmekte ve bu üst sınırı aşan kısım bakımından şirketlere bir takım mali yükümlülükler getirilmektedir. Bu mekanizmanın şirketler tarafından kendi iç süreçlerinde uygulanması sureti ile içsel emisyon üst sınırı ve ticareti sistemi meydana gelmektedir. İçsel emisyon üst sınırı ve ticareti yöntemi ile şirketler iş süreçleri neticesinde atmosfere salınan karbon emisyonu için bir üst değer belirlemektedir. Şirket yayılan her bir ton karbon emisyonu için ücretsiz tahsisatlar oluşturur ve iş birimleri bu ücretsiz tahsisatları kendi aralarında alıp satabilirler. İçsel bir emisyon üst sınırı ve ticareti sistemi, şirket genelinde emisyonları azaltırken karbon yoğun iş birimlerine ek esneklik sağladığından, holdingler ve farklı operasyonlara sahip ve çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için iyi bir seçimdir.
d. Örtülü Karbon Fiyatlandırması
Örtülü karbon fiyatlandırması esasen şirketlerin emisyon azaltım projelerinin kar-zarar dengesinin değerlendirilmesi ve bu yatırımların maliyetinin karbona bağlı vergi ve diğer mali yükümlülükler ile karşılaştırması adına oluşturulmaktadır. Örtülü fiyat esasen yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi emisyon azaltım projelerinin şirketlere olan maliyetini hesap etmek adına kullanılmakta olup, bu projeler ile öngörülen emisyon azaltımı hedeflerine ulaşılması akabinde geriye dönük olarak hesaplanmakta olup, esasen şirketin emisyon azaltımı projelerinin ve yatırımlarının şirkete olan maliyeti ölçülmektedir. Bu bağlamda esasen iklim ve enerjiye yönelik hedefleri olan her şirketin bir örtülü karbon fiyatı vardır. Hatta bir şirket bünyesinde birden farklı örtülü karbon fiyatı da aynı anda mevcut olabilmektedir. Bu durum tamamen şirketin emisyon azaltım projelerinin ve yatırımlarının çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır.