Avrupa Birliği (AB), moda markaları için genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) kuralları getirerek tekstil endüstrisinin çevresel etkilerini ele alma yönünde önemli bir adım atmıştır. Bu girişim, tekstil ve gıda atıklarını azaltmayı amaçlayan AB Atık Çerçeve Direktifi’nin daha geniş kapsamlı revizyonunun bir parçasını oluşturmaktadır. Avrupa Parlamentosu ve Konsey arasında varılan geçici anlaşma, AB’nin genişletilmiş üretici sorumluluğunu uygulamaya koyarak döngüsel bir ekonomiyi teşvik etme kararlılığının altını çizmektedir
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi üyeleri, tekstil ve gıda sektörlerinde atıkların önlenmesi ve azaltılmasını amaçlayan, moda markalarının kendi ürünlerinin toplanması ve geri dönüşümü için ödeme yapmasını gerektirecek kurallar da dâhil olmak üzere, ürünlerin döngüselliği ve sürdürülebilirliğine dayalı bir dizi yeni tedbir üzerinde geçici bir anlaşmaya (provisional agreement) vardıklarını açıklamıştır.
Yönetmeliğin Yasal Çerçevesi ve Kapsamı
Anlaşma, Avrupa Komisyonu’nun Temmuz 2023’te AB Atık Çerçeve Direktifi’nin (EU’s Waste Framework Directive) revizyonuna ilişkin önerisini takiben imzalanmıştır. Avrupa Komisyonu’na göre, tekstil ve gıda sektörleri, önemli olumsuz çevresel etkiye neden olan en yoğun kaynak kullanan sektörlerden ikisidir.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından varılan yeni anlaşma kapsamında, AB üye devletleri, tekstil üreticileri ve moda markalarının AB pazarına sundukları ürünlerin atık yönetimini sağlamak amacıyla Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (extended producer responsibility- “EPR”) düzenlemelerini hayata geçirmekle yükümlü olacaktır. Halihazırda ambalaj, pil ve elektrikli-elektronik ekipman atıklarının yönetimi için uygulanan bu düzenleyici yaklaşım, tekstil sektörüne de genişletilerek, üreticilerin ürünlerinin toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi maliyetlerini karşılamasını zorunlu kılmaktadır.
Böylece bu yaklaşım, kurumsal sorumluluğu satış noktasının ötesine taşıyarak ürünün tüm yaşam döngüsüne yaymaktadır. EPR çerçevesinde uygulanacak mali yükümlülükler, ürünlerin döngüsel ekonomi ilkelerine uygunluğu ve sürdürülebilirliği gibi faktörlere bağlı olarak belirlenecek olup özellikle ürünlerin kullanım ömrü ve dayanıklılığı gibi unsurlar dikkate alınacaktır.
Yeni kuralların kapsamı, giyimden aksesuara olmak üzere geniş bir tekstil ürün yelpazesini kapsamaktadır. Yeni kurallar, AB pazarına tekstil ürünleri sunan e-ticaret şirketleri ve AB merkezli olmayan üreticiler dâhil olmak üzere tüm üreticilere uygulanacaktır. Buna ek olarak, mikro işletmelere EPR yükümlülüklerine uyum sağlamak için ek bir yıl süre tanınmıştır.
AB Sürdürülebilirlik Hedefleri ile Uyum
Yeni EPR kuralları, Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve Avrupa Yeşil Mutabakatı da dahil olmak üzere daha geniş AB çevre hedefleri ile uyumludur. Direktif, tekstil atıklarının azaltılmasını zorunlu kılarak ve sürdürülebilir ürün tasarımını teşvik ederek, AB’nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefini desteklemektedir.
Ayrıca direktif, AB çevre hukukunun temel taşlarından biri olan kirleten öder ilkesini (polluter pays principle) desteklemektedir. Mali sorumluluğu üreticilere kaydıran bu düzenleme, üreticilerin atıkların yönetimine ve azaltılmasına doğrudan katkıda bulunmasını sağlamaktadır.
Anlaşmanın Etkileri
Kurumsal açıdan bakıldığında, direktif işletmelere finansal ve operasyonel sorumluluklar yüklemektedir. EPR, şirketlerin ürünlerinin sürdürülebilirliği ve döngüselliğine dayalı olarak belirlenen bir maliyet yapısı getirmektedir. Bu durum, işletmeleri dayanıklılık, geri dönüştürülebilirlik ve sürdürülebilir malzemeleri ön plana çıkaran çevre dostu tasarım uygulamalarını benimsemeye teşvik etmektedir.
Düzenleme aynı zamanda çevresel bozulmaya önemli ölçüde katkıda bulunan hızlı moda ve ultra hızlı moda modellerini de hedef almaktadır. Yeni anlaşma kapsamında üye ülkeler, hızlı moda ve ultra hızlı moda uygulamalarına yönelik mali düzenlemeler getirerek, bu sektörlerin çevresel etkilerini sınırlamakla yükümlü olacaktır.
Ayrıca, e-ticaret platformlarının düzenleme kapsamına alınması, çevrimiçi satış yapan işletmelerin ve dijital platformların, geleneksel moda markalarıyla aynı sürdürülebilirlik standartlarına uymasını sağlamaktadır.
Anlaşma, tekstil atık yönetiminin yanı sıra, AB genelinde ilk kez bağlayıcı gıda israfı azaltma hedefleri de belirlemektedir. Buna göre, 2021-2023 referans yılları temel alınarak, gıda işleme ve üretim atıklarının %10 oranında, perakende, restoranlar, gıda hizmetleri ve hanelerden kaynaklanan gıda israfının ise %30 oranında azaltılması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda şirketler, EPR yükümlülüklerine uymak için tedarik zincirlerini uyarlamalı, sürdürülebilir ürün hatları geliştirmeli ve geri dönüşüm programları oluşturmalıdır. Uyum maliyetleri, özellikle yüksek hacimli, düşük maliyetli üretim modellerine dayanan hızlı moda markaları için önem ifade edebilmektedir.
Ayrıca, AB üye ülkeleri arasında mevzuat uyumlaştırması, uygulamadaki tutarsızlıkları önlemek için kritik öneme sahip olacaktır. Birden fazla yargı alanında faaliyet gösteren işletmeler, sağlam yasal ve uyum stratejileri gerektiren farklı ulusal EPR planlarına uyum sağlamak zorunda kalacaktır.
Sonuç
AB’nin tekstil ürünleri için EPR kurallarını uygulamaya koyması, atık yönetimi için kurumsal sorumluluğu güçlendiren önemli bir mevzuat değişikliğine işaret etmektedir. Sürdürülebilirliği moda endüstrisinin yasal çerçevesine entegre eden mevzuat, AB’nin daha geniş çevresel ve döngüsel ekonomi hedefleriyle uyumludur.
Varılan anlaşma doğrultusunda, güncellenen direktifin yürürlüğe girebilmesi için Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından onaylanması gerekmektedir. Direktifin kabul edilmesini müteakip, AB üye devletleri, ulusal mevzuatlarını yeni düzenlemelere uyumlu hale getirmek amacıyla 20 aylık bir süre içinde gerekli yasal değişiklikleri yapmakla yükümlü olacaktır. Bu süreç kapsamında, üye devletlerin EPR sistemlerini yürürlüğe koymaları, ilgili sektörler için mali yükümlülükleri belirlemeleri ve tekstil atık yönetimi ile gıda israfı azaltma hedeflerine yönelik ulusal düzenlemeleri uygulamaya almaları gerekecektir.
Ulusal mevzuatlara ilişkin uyumlaştırma süreci, AB içtihatları ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda şekillenecek olup, üye ülkeler, yeni yükümlülükleri yerine getirmek amacıyla yasal, idari ve teknik düzenlemeleri hayata geçirmekle sorumlu olacaktır.