Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği’nin 2050 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim politikalarını güçlendirmek amacıyla, 2040 yılına kadar net sera gazı emisyonlarında 1990 seviyelerine kıyasla %90 oranında azaltım öngören yeni bir hedef önerisini kamuoyuna sunmuştur. Yeni hedef, iklim nötrlüğü hedefine geçişte ara bir kilometre taşı olarak kurgulanmakta ve AB’nin iklim ve enerji mevzuatının 2030 sonrasındaki şekillenmesinde referans noktası oluşturmayı amaçlamaktadır. Komisyon’un önerisi, mevcut ekonomik ve jeopolitik koşulları dikkate alarak daha esnek ve uygulanabilir bir politika seti sunarken, aynı zamanda özel sektör yatırımlarını yönlendirmek üzere öngörülebilirlik sağlamayı hedeflemektedir.

Komisyon’un önerdiği %90’lık emisyon azaltım hedefi, AB İklim Yasası’nda (2021) yer alan 2050 iklim nötrlüğü hedefini desteklemekte olup, yasal bağlayıcılığı olan 2030 için belirlenmiş %55’lik azaltım hedefini de tamamlayıcı niteliktedir. Yeni hedef kapsamında ilk kez, çeşitli karbon dengeleme mekanizmalarına sınırlı ölçüde izin verilmesi öngörülmektedir.

Karbon Kredileri ve Karbon Giderimi Yaklaşımları

  • Uluslararası karbon kredileri, Paris Anlaşması’nın 6. maddesi uyarınca, 2036 yılından itibaren 2040 hedefinin en fazla %3’ünü karşılayacak şekilde kullanılabilecektir.
  • Yerli karbon giderimleri, özellikle biyojenik karbon yakalama ve depolama (BioCCS) ile doğrudan hava yakalama ve karbon depolama (DACCS) teknolojileri üzerinden, AB Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS) içine dahil edilecektir.

Bu mekanizmalarla, özellikle ulaşılması zor emisyonları bulunan sektörlerde (ör. atık, ulaşım, tarım gibi) dengelenme sağlanması hedeflenmektedir.

Yatırım İhtiyaçları ve Politika Destekleri
Komisyon’un analizine göre, 2040 hedefinin hayata geçmesi için 2031–2050 döneminde:

  • Enerji sisteminde yıllık ortalama 660 milyar Euro,
  • Ulaştırma sektöründe ise yıllık 870 milyar Euro yatırım gerekmektedir.

Bu yatırımlar, sanayi süreçlerinin karbonsuzlaştırılması, enerji verimliliği, elektrifikasyon ve alternatif yakıt üretimi gibi başlıklarda yoğunlaşacaktır.

Komisyon, sermaye akışlarını hızlandırmak ve özel sektör için uygulama süreçlerini sadeleştirmek amacıyla aşağıdaki adımları destekleyici politika olarak önermektedir:

  • Temiz Sanayi Devlet Yardımı Çerçevesi (CISAF) uygulamaya alınmıştır.
  • Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) kapsamına giren küçük ithalatçıların %90’ı muaf tutulacaktır.
  • Vergisel teşvikler, özellikle hızlandırılmış amortisman ve temiz teknoloji yatırımları için vergi kredileri şeklinde önerilmiştir.

Tartışmalar ve Tepkiler

Karbon dengeleme mekanizmalarının AB iklim politikalarına dahil edilmesi, çevre örgütleri nezdinde eleştirilmiştir. WWF ve Greenpeace, bu tür uygulamaların AB içindeki dönüşüm yatırımlarını ikincil plana atabileceği uyarısında bulunmuştur. Buna karşılık, bazı paydaşlar öneriyi küresel karbon piyasaları açısından kritik bir gelişme olarak değerlendirmiştir.

Komisyon’un Değerlendirmesi

Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, önerinin hem sanayi hem de yatırımcılar açısından öngörülebilir bir yön çizdiğini belirtirken; Komisyon Başkan Yardımcısı Teresa Ribera, Avrupa’nın ekonomik rekabet gücü ile yeşil dönüşüm hedeflerinin birlikte ilerleyeceğini vurgulamıştır.

Süreç ve Sonraki Aşamalar

Komisyon’un önerisi, Avrupa Parlamentosu ve Konsey nezdinde müzakereye açılacak ve kabul edilmesi hâlinde AB iklim yasasında değişiklik yapılarak bağlayıcı hâle gelecektir. Bu hedef, AB’nin 2030 sonrası iklim ve enerji düzenlemelerinde çerçeve niteliği taşıyacaktır.