Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Türkiye’nin madencilik alanındaki mevcut durumunu analiz etmek, kritik ve stratejik madenlere ilişkin arz güvenliğini değerlendirmek ve sektöre yönelik politika önerileri geliştirmek amacıyla kapsamlı bir çalışma yürütülmüş olup, bu çalışmanın sonucunda “Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu” hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu kapsamda, ülkemizde yapılan değerlendirmeler doğrultusunda kritiklik puanları hesaplanan madenler, önem derecelerine göre sınıflandırılmıştır.

Madenler, savunma, telekomünikasyon, yenilenebilir enerji, ulaşım ve sağlık gibi birçok alanda temel hammaddelerden biridir. Bu kaynaklara sahip ülkelerde yaşanan siyasi, ekonomik ve çevresel gelişmeler, fiyat dalgalanmalarına ve tedarik risklerine neden olabilmektedir. Ayrıca, madenciliğin çevresel ve sağlık üzerindeki etkileri, bazı minerallerin üretiminde kısıtlamalara yol açmaktadır. Bu durum, ülkeleri maden politikalarını gözden geçirmeye ve stratejik planlamalar yapmaya zorlamaktadır.

ABD, Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ekonomiler, kritik ve stratejik madenlere yönelik çalışmalar yürüterek, doğal kaynak politikalarını şekillendirmektedir. Böylece, sürdürülebilir ve güvenli bir madencilik politikası oluşturulması hedeflenmektedir.

Bu doğrultuda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, Türkiye’nin madencilik alanındaki mevcut durumunu analiz etmek, kritik ve stratejik madenlere ilişkin arz güvenliğini değerlendirmek ve sektöre yönelik politika önerileri geliştirmek amacıyla kapsamlı bir çalışma yürütülmüştür. Söz konusu yürütülen çalışma akabinde “Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu” hazırlanarak paylaşılmıştır.

Raporlamada Kullanılan Yöntem

Bu çalışma kapsamında, Türkiye’nin kritik ve stratejik madenlerinin belirlenmesine yönelik kapsamlı bir analiz gerçekleştirilmiştir.

Söz konusu Rapor’da kritik madenler “arz kesintisi veya yüksek fiyat artışı halinde ciddi ekonomik sorunların veya tedarik güvenlik zafiyetinin doğabileceği, sanayi üretiminin temel girdilerinden olan ve yüksek arz riski taşıyan madenler” stratejik madenler ise “Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için temel öneme sahip olan ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilir madenler” olarak tanımlanmıştır.

Bu kapsamda öncelikle, küresel ölçekte önem arz eden madenler aday maden olarak belirlenmiş olup hesaplama verileri sağlıklı bir şekilde temin edilebilen 37 maden için kritiklik puanı hesaplanmıştır.

Belirlenen aday madenler arasından kritik ve stratejik madenlerin belirlenmesi aşamasında ise küresel kritik ve stratejik maden listeleri, yenilenebilir enerji sektöründe kullanılan madenler, dış ticaret verileri, piyasa durumu ve politik istikrar gibi unsurlar göz önünde bulundurulmuştur.

Analiz sürecinde, her biri tedarik riski, fiyat riski, talep riski, geri dönüşüm riski ve potansiyel risk olmak üzere beş ana kategori altında değerlendirilen 12 alt kriter oluşturulmuştur. Bu kapsamda, her bir alt kriter için ağırlıklandırma yöntemiyle tek bir kritiklik skoru hesaplanmıştır. Özellikle, rezerv yoğunluğu hesabında, küresel çapta bir ülkenin rezervinin toplam küresel rezerve oranına bağlı olarak farklı puanlama kriterleri uygulanmıştır.

Bu metodoloji, madencilik sektörüne yönelik ulusal ve uluslararası arz güvenliğini sağlamak, ekonomik ve stratejik bağımlılıkları değerlendirmek ve sürdürülebilir bir madencilik politikası oluşturmak amacıyla geliştirilmiştir.

Nihai Değerlendirme

Bu çerçevede, ülkemizin rezerv açısından güçlü olduğu trona ve bor gibi mineraller, tarafsız bir yaklaşımla değerlendirilmiş olup, sahip oldukları ihracat değerleri ve küresel pazar payları doğrultusunda kritik madenler arasında yer alıp almadıkları belirlenmiştir.

Bu yöntemle yapılan değerlendirme sonucunda, kritik madenlerin sınıflandırılması aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

  1. Yüksek Öneme Sahip Kritik Madenler: Kritiklik puanı 16 ve üzeri olan madenler bu kategoride değerlendirilmiş olup, bu madenler stratejik öneme sahip ve ulusal ekonomi açısından kritik olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda, lityum, gümüş, titanyum, demir, manganez, çinko, bakır ve alüminyum yüksek öneme sahip kritik madenler olarak tanımlanmıştır.
  1. Önemli Kritik Madenler: Kritiklik puanı 10 ile 16 arasında değişen madenler bu kategoride yer almakta olup, ekonomik ve endüstriyel açıdan önemli girdiler arasında kabul edilmiştir. Bu kapsamda, nikel, nadir toprak elementleri, kömür, paladyum, kobalt, bizmut, arsenik, molibden, galyum, kurşun, kadmiyum, indiyum, germanyum, niyobyum, kalay, cıva, antimuan, barit ve grafit önemli kritik madenler olarak belirlenmiştir.
  2. Potansiyel Kritik Madenler: Kritiklik puanı 10’un altında olan madenler, mevcut piyasa ve rezerv koşulları doğrultusunda henüz kritik maden statüsüne ulaşmamış ancak ilerleyen süreçlerde stratejik açıdan önem kazanabilecek potansiyel kaynaklar olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, berilyum, florit, krom, bor, platin, manyezit, feldspat, kaolen, trona ve bentonit potansiyel kritik madenler olarak tanımlanmıştır.

Stratejik Madenler Listesi

Proje paydaşlarından Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından sağlanan veriler doğrultusunda, ulusal güvenlik, savunma sanayii ve stratejik sektörler açısından kritik öneme sahip stratejik madenler listesi oluşturulmuştur.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda toplam 26 stratejik maden belirlenmiş olup, bunlardan 9 tanesi hem stratejik hem de kritik maden statüsüne sahiptir.

Miktar bazında değerlendirildiğinde, alüminyum, demir ve titanyum, ülkemiz açısından en yüksek öneme sahip stratejik madenler olarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte, nadir toprak elementleri, niyobyum gibi bazı madenler üretici sayısının sınırlı olması nedeniyle arz yönlü yüksek riskler barındırmaktadır. Küresel tedarik zincirindeki kırılganlıklar göz önünde bulundurulduğunda, bu tür madenler için 2 ila 3 yıllık ihtiyacı kapsayacak şekilde acil stok planlarının oluşturulması zorunlu hale gelmiştir.

Stratejik madenler, savunma sanayii başta olmak üzere, enerji, havacılık, elektronik ve ileri teknoloji sektörlerinde kullanılan stratejik hammaddeler olup, bu kaynakların güvenli ve sürdürülebilir şekilde temin edilmesi, ülkemizin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, belirlenen stratejik madenlerin yerli üretiminin teşvik edilmesi, tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve uluslararası iş birlikleri ile güvence altına alınması gerekmektedir.

Sonuç olarak, yapılan değerlendirmeler, kritik ve stratejik madenlerin ülkemiz için taşıdığı önemi ortaya koymakta ve yeşil enerji dönüşümü, ileri teknoloji uygulamaları ve savunma sanayi gelişimi açısından kapsamlı bir yol haritası sunmaktadır.

Tedarik zinciri güvenliğinin sağlanması, stok planlaması, üretim süreçlerinin optimize edilmesi ve özel sektörün teşvik edilmesi gibi hususlar, sürdürülebilir madencilik politikalarının temel unsurları olarak öne çıkmaktadır.

Bu doğrultuda, 2025 yılı içerisinde “Kritik Madenler Strateji Belgesi” hazırlanmasına yönelik çalışmalar başlatılmış olup, belirlenen hedefler doğrultusunda yatırım, ticaret ve regülasyon süreçlerine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.