Avrupa Birliği’nin Omnibus Paketi, iş dünyasında sürdürülebilirlik ve insan hakları gereksinimlerine dair değişiklikler öngörmektedir. Ancak, BM İş ve İnsan Hakları Çalışma Grubu, Avrupa Komisyonu’nun öngördüğü bu değişikliklerin, Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi’nin (CS3D) Birleşmiş Milletler İş ve İnsan Hakları Konusunda Rehber İlkeleri (UNGPs) ile uyumsuz hale gelmesine yol açtığını belirtmiştir.
Son dönemde, Avrupa Birliği’nin iş dünyasında insan hakları ve sürdürülebilirlik gereksinimlerini düzenlemeye ve raporlamaya yönelik değişiklikler öngören Omnibus Paketi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Uzmanları tarafından eleştirilmiştir. BM İş ve İnsan Hakları Çalışma Grubu (UN Working Group on Business and Human Rights), Avrupa Komisyonu’nun Omnibus Paketi ile yaptığı değişikliklerin, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi’nin (‘’CS3D’’) BM’nin İş ve İnsan Hakları Konusunda Rehber İlkeleri (‘’UNGP’’) ile uyumsuz hale gelmesine yol açtığını belirtmiştir.
CS3D’nin UNGP’lerle Uyumu, Omnibus Paketindeki Değişiklikler ve Eleştiriler
CS3D, başlangıçta, şirketlerin insan hakları ve çevresel etki konusunda daha kapsamlı bir due diligence (durum tespit) süreci uygulamalarını öngörmekteydi. Bu düzenleme, UNGP’ler ve OECD Çok Uluslu Şirketler için Kılavuz İlkeleri gibi uluslararası standartlara dayalıydı. Bu çerçevede, şirketlerin doğrudan iş ortaklarıyla birlikte, dolaylı iş ortakları ve tedarik zinciri boyunca da insan hakları ve çevresel etkileri değerlendirmeleri beklenmekteydi. Ayrıca, şirketlerin bu değerlendirmeleri düzenli olarak yapmaları, olumsuz etkilerin önlenmesi için gerekli tedbirleri alması ve insan hakları ihlalleri konusunda hesap verebilir olmaları hedefleniyordu.
Ancak, Avrupa Komisyonu’nun Omnibus Paketi ile yaptığı önerilerin, CS3D’nin kapsamını oldukça daralttığı düşünülmektedir.
Bu değişiklikler, özellikle şirketlerin dolaylı iş ortaklarıyla ilgili olumsuz etkileri değerlendirme yükümlülüğünü kaldırmakta, ayrıca yıllık değerlendirme ve izleme yükümlülüğünü beş yılda bir yapılacak şekilde değiştirmektedir. Ayrıca, şirketlerin, yükümlülüklerini kasıtlı veya ihmal yoluyla yerine getirmemeleri durumunda üçüncü şahıslara verdikleri zararlardan sorumlu tutulmasını öngören hukuki sorumluluk (civil liability) rejimi de kaldırılmıştır.
BM İş ve İnsan Hakları Çalışma Grubu, bu değişikliklerin, başlangıçta belirlenen risk temelli yaklaşımın zayıflamasına yol açtığını vurgulamaktadır. Grubun açıklamalarına göre, şirketlerin insan hakları ve çevresel etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmeleri, yalnızca potansiyel riskleri anlamalarına yardımcı olmakla kalmamakta, aynı zamanda uzun vadede bu riskleri azaltmak için gerekli önlemleri almalarını sağlamaktadır. Bu tür bir durum tespiti, şirketlerin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları açısından kritik öneme sahiptir.
Özellikle CS3D’nin hukuki sorumluluk rejiminin kaldırılması, BM Çalışma Grubu’nun en fazla endişe duyduğu değişikliklerden biridir. Bu rejim, şirketlerin insan hakları ve çevresel etkilerle ilgili sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerini şeffaf bir şekilde ortaya koymalarını sağlarken; şirketlerin hesap verebilirliğini artırarak, olumsuz etkilerin önlenmesi adına gerekli tedbirlerin alınmasını teşvik etmektedir.
Nitekim hukuki sorumluluk mekanizması, mağdurların maruz kaldıkları zararın tazmini için adalet arayışlarını kolaylaştırmakta ve bu şekilde şirketlerin insan haklarına saygı göstermelerini sağlamaktaydı.
Grup, bu mekanizmanın kaldırılmasının mağdurların adalete erişimini zorlaştırdığını ve CS3D’nin şirketlerin sorumluluklarını yerine getirmesi üzerindeki caydırıcı etkisini azalttığını vurgulamaktadır.
Ayrıca, Avrupa genelinde tutarlılık ve uyum eksikliğine neden olarak yasal haklar ve çözümler arasında önemli farklılıklar ortaya çıkarabileceği konusunda uyarıda bulunulmuştur.
UNGP’lere Uyumsuzluk ve Küçük İşletmelerin Zarar Görmesi
CS3D’deki dolaylı iş ortaklarıyla ilgili yükümlülüklerin kaldırılması, BM Çalışma Grubu tarafından UNGP’lerden önemli bir geri adım olarak nitelendirilmektedir. Buna göre söz konusu değişiklik, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) insan hakları ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda sürekli iyileşme sağlama çabalarını engellemekte, aynı zamanda büyük şirketlerin tedarik zincirlerinde olumsuz etkilerin artmasına neden olmaktadır.
Bu durum, özellikle gelişmekte olan pazarlarda faaliyet gösteren şirketlerin, çevre ve insan hakları ihlallerine karşı daha duyarsız hale gelmelerine yol açma potansiyeline sahiptir.
Grup, bu değişikliklerin özellikle küçük işletmelerin küresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama potansiyelini sınırladığını ve bu nedenle genel olarak şirketlerin çevresel ve sosyal sorumluluklarını yeterince yerine getiremeyeceklerini savunmaktadır.
Hal böyleyken, Avrupa Komisyonu’nun önerdiği değişikliklerin, birçok açıdan insan hakları ve çevreye yönelik daha kapsamlı bir yaklaşımı zayıflattığı düşünülmektedir.
BM İş ve İnsan Hakları Çalışma Grubu, söz konusu değişikliklerin, CS3D’nin başlangıçtaki amacına aykırı olduğunu ve hukuki belirsizlikleri azaltmak yerine arttırabileceğini belirtmektedir.
Ayrıca, mevcut düzenlemede yer alan ve değiştirilmesi öngörülen hukuki sorumluluk ve sık aralıklarla yapılacak durum tespit denetimlerinin, hem iş dünyasının hem de mağdurların çıkarlarına hizmet ettiğini vurgulamaktadır.