Avrupa Konseyi 12 Nisan 2024 tarihinde, tüm yeni binaların 2030 yılına kadar sıfır emisyona sahip olması hedefleri de dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (“AB”) çapında binalardan kaynaklanan enerji kullanımını ve emisyonları azaltmayı amaçlayan ve 2040 yılına kadar bina ısıtma sistemlerinde fosil yakıtların kullanımının aşamalı olarak durdurulmasına ilişkin yeni kurallar içeren revize edilmiş Binalarda Enerji Performansı Direktifini (Energy Performance of Buildings Directive – “EPBD”) resmi olarak kabul ettiğini duyurmuştur.

Binalar, küresel sera gazı (GHG) emisyonlarının önemli bir kaynağı olup doğası nedeniyle değiştirilmesi uzun vadeli ve en zor olanlardandır. Avrupa Komisyonu’na göre, binalar AB’de tüketilen enerjinin %40’ını ve enerjiyle ilişkili GHG emisyonlarının %36’sını oluşturmaktadır. Evlerdeki enerji tüketiminin %80’i ısıtma, soğutma ve sıcak su için kullanılmaktadır.

Yeni mevzuatın Üye Devletler tarafından onaylanması ile artık imzalanıp AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanacak olan EPBD’nin kabul edilmesindeki son adımı işaret etmektedir. Üye Devletler’e yeni kuralları ulusal mevzuatlarına dahil etmeleri için iki yıl süre verilecektir. Avrupa Komisyonu, ilk olarak 2021’de direktifi revize etmeyi önermiş olup bu adım AB’nin 1990 seviyelerine göre sera gazı (GHG) emisyonlarını 2030’a kadar %55 azaltmayı amaçlayan ‘Fit for 55’ yol haritasının bir parçasını oluşturmaktaydı.

Güncellenmiş direktifteki önemli hükümler arasında, tüm yeni konut ve konut dışı binaların 2030’a kadar fosil yakıtlardan sıfır yerinde emisyonlara sahip olması gerekliliği bulunmaktadır. İlaveten, kamuya ait binaların bu dönüm noktasına 2028 yılına kadar ulaşması gerekmektedir.

Güncellenen kurallar ayrıca Üye Devletler’in, fosil yakıtlarla çalışan kazanların 2040 yılına kadar tamamen ortadan kaldırılması amacıyla, binaların ısıtılmasında ve soğutulmasında fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasına yönelik önlemler belirlemesini gerektirmektedir. 2050’ye gelindiğinde, EPBD, AB’nin bina stokunun sıfır emisyonlu binalara dönüşmesini öngörmektedir.

EPBD, aynı zamanda en düşük performansa sahip binaları aşamalı olarak ortadan kaldırmaya veya iyileştirmeye yönelik hedefler de belirlemektedir. Üye Devletler’in, konut binalarının enerji kullanımını 2030’a kadar %16 ve 2035’e kadar %20-22 azaltacak ulusal bir yol haritası benimsemelerini ve en kötü performans gösteren binaların yenilenmesi yoluyla azalmanın en az %55’inin gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Konut dışı binaların ise en kötü performans gösteren %16’sının 2030’a kadar ve %26’sının 2033’e kadar yenilenmesi gerekmektedir.

Revize edilmiş EPBD ayrıca binalar için bir yenileme dalgasını desteklemeyi amaçlayan önlemleri de içermektedir. Üye Devletler’in bina stoklarını karbonsuzlaştırmak ve finansman, eğitim ve daha fazla nitelikli işçiyi çekme gibi engelleri ele almak için ulusal bina yenileme planları oluşturmaları ve bina sahiplerini sıfır emisyonlu binalara doğru aşamalı yenilemelerinde rehberlik etmek için ulusal bina “yenileme pasaportu” şemaları kurmaları gerekmektedir.

EPBD’ye göre tüm yeni binaların güneş enerjisiyle uyumlu olması gerekiyor; bunlar, çatı üstü fotovoltaik veya güneş termal kurulumlarına ev sahipliği yapabilecek kapasitede olması gerekmektedir.

EPBD’nin, ek finansmanın harekete geçirilmesine ve inşaat değer zincirlerinin güçlendirilmesine de yardımcı olacağı öngörülmektedir.

Binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranlarının artırılması, fosil yakıtlar konusunda kaynak sıkıntısı bulunan ve ithalata bağımlı olan ülkeler için zorunluluk haline gelmiştir. Enerji fiyatlarındaki artış ve kaynak sıkıntısı binalarda yalıtımdan kaynaklanan sorunların giderilmesini ve enerji verimliliğinin sağlanmasını zorunlu kılmaktadır.

Tüm dünyada, artan nüfus ve gelişen teknoloji dolayısıyla katlanarak büyüyen enerji tüketimi ve tükenmekle karşı karşıya olan doğal kaynaklar konularına çözüm üretmek üzere çalışmalar yürütülmekte iken Türkiye’de de son yıllarda gerek AB uyum süreci ve bu süreçte sağlanması gereken kıstaslar sebebi gerekse artan farkındalıkla enerji verimliliği, bina enerji performansı, yenilenebilir enerji sistemleri, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm konularındaki yasal düzenlemeler bakımından gelişmeler kaydedilmektedir.

Türkiye’de de binalardan kaynaklanan enerji tüketim israfının giderilmesine ve yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların yasal düzenlemeler ile birlikte güçlendirilmesi, vatandaşların enerji verimlilik tedbirleri ve erişim sağlayabilecekleri finansal kaynaklar hakkında farkındalık sahibi olmaları adına gerekli çalışmaların yapılması önem arzetmektedir.