Avrupa Komisyonu, Sürdürülebilir Ürünler için Ekodizayn Yönetmeliği ve Enerji Etiketleme Yönetmeliği kapsamında 2025–2030 dönemi için yeni çalışma planını yayımlamış olup, bu plan doğrultusunda çeşitli ürün gruplarına sürdürülebilirlik kriterlerinin getirilmesini ve tüketicilere çevresel sürdürülebilirlik konusunda daha şeffaf bilgi sağlanmasını amaçlamaktadır.
Avrupa Birliği (“AB“), sürdürülebilir üretim ve tüketim hedefleri doğrultusunda ürünlerin çevresel etkilerini azaltmayı ve döngüsel ekonomi modelini güçlendirmeyi amaçlayan yeni bir döneme girmiştir. Bu çerçevede, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2025–2030 Ekodizayn Çalışma Planı, Sürdürülebilir Ürünler için Ekodizayn Yönetmeliği (Ecodesign for Sustainable Products Regulation- “ESPR”) ve Enerji Etiketleme Yönetmeliği (Energy Labelling Regulation) kapsamında önceliklendirilecek ürün gruplarını ve uygulanacak yeni kuralları kapsamlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Söz konusu plan, yalnızca enerji ilişkili ürünlerle sınırlı olan 2009 tarihli önceki ekodizayn direktifinin yerine geçerek çok daha geniş bir ürün yelpazesine hitap edecek niteliktedir.
Yeni Düzenlemenin Temel Çerçevesi ve Hedefleri
Yeni ESPR, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından Temmuz 2024’te kabul edilmiş olup söz konusu yönetmelik, ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca daha sürdürülebilir hale getirilmesini hedeflemektedir. Amaç yalnızca üretim sürecinde değil, ürünlerin kullanım, bakım ve bertaraf aşamalarında da çevresel etkilerin en aza indirilmesidir.
Bu bağlamda, ürünlerin dayanıklılığı, yeniden kullanılabilirliği, tamir edilebilirliği, enerji ve kaynak verimliliği gibi kriterler doğrudan düzenleme kapsamına alınmıştır. Ayrıca, geri dönüştürülmüş materyal kullanımının teşvik edilmesi, tehlikeli ya da döngüselliği engelleyen maddelerin kullanımının kısıtlanması ve ürünlerin karbon ayak izinin şeffaf bir şekilde izlenmesi hedeflenmektedir.
Dijital Ürün Pasaportu ve Bilgi Şeffaflığı
Yeni çalışma planının en yenilikçi yönlerinden biri, ürünler hakkında dijital ortamda sürdürülebilirlik bilgileri sunacak olan “Dijital Ürün Pasaportu (Digital Product Passport)” sisteminin kurulacak olmasıdır.
Dijital ürün pasaportu, AB piyasalarına sürülecek ürünlerin tüm yaşam döngülerine ilişkin bilgilerin döngüsel ekonomi modelinin yaygınlaşması adına tüm paydaşlar tarafından kolayca erişilebilir olmasını sağlayacak şekilde elektronik ortamda paylaşılmasıdır.
Bu sistem sayesinde hem tüketiciler hem de işletmeler, ürünlerin çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik profili hakkında erişilebilir ve karşılaştırılabilir bilgilere ulaşabilecektir. Bu uygulama aynı zamanda piyasa denetimi açısından da şeffaflık sağlayarak düşük kaliteli ve çevresel açıdan zararlı ürünlerin AB pazarına girişini sınırlayacaktır.
Önceliklendirilen Ürün Grupları
2025–2030 dönemi için belirlenen çalışma planında, belirli ürün kategorilerine öncelik verilmiştir. Bu kategoriler arasında çelik ve alüminyum ürünleri, tekstil sektörü (özellikle hazır giyim), mobilya, lastikler ve yataklar bulunmaktadır. Bu ürün gruplarının seçiminde hem çevresel etkileri hem de döngüsel ekonomiye katkı potansiyelleri dikkate alınmıştır.
Nitekim söz konusu sektörlerin tamamı yüksek kaynak ve enerji tüketimiyle karakterize olmakta ve ürün ömürlerinin kısa olması sebebiyle atık oluşumuna neden olmaktadır.
Bu nedenle, bu alanlarda uygulanacak ekodizayn kriterleri, AB’nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynamaktadır.
Her ne kadar çalışma planı çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sunmayı hedeflese de, yasama sürecinde önceliklendirileceği açıklanan bazı ürün gruplarının (örneğin ayakkabılar, boyalar, deterjanlar, yağlayıcılar ve kimyasallar) nihai planda yer almamış olması, çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirilmiştir. Bu ürün gruplarının da çevresel etkiler bakımından yüksek risk taşıdığı ve özellikle çevrim içi platformlar üzerinden düşük kaliteli ürünlerin dolaşıma girmesini kolaylaştırdığı belirtilmektedir. Bu nedenle, mevcut planın kapsayıcılığının sınırlı kaldığı ve potansiyelinin tam olarak gerçekleştirilemediği yönünde eleştiriler gündeme gelmektedir.
AB’nin 2025–2030 Ekodizayn Çalışma Planı, sürdürülebilir üretim ve tüketim hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir yapı taşıdır. Avrupa Komisyonu, bu planla birlikte sanayilere öngörülebilirlik ve hukuki kesinlik sağlamayı hedeflemekte, böylece sürdürülebilir üretim teknolojilerine yönelik yatırımların önünü açmaktadır. Bu dönüşüm, özellikle Avrupa sanayisinin küresel rekabet gücünün artırılması ve sürdürülebilir ürün pazarlarının gelişmesi açısından da stratejik bir öneme sahiptir. Ayrıca, inovasyonun desteklenmesi ve sürdürülebilir üretim uygulamalarının yaygınlaştırılması yoluyla yeni istihdam alanlarının oluşturulması da beklenmektedir.
Seçilen öncelikli ürün grupları aracılığıyla hem çevresel etkilerin azaltılması hem de sürdürülebilir sanayi dönüşümünün hızlandırılması hedeflenmektedir. Ancak, bu planın başarısı, yalnızca belirlenen ürün gruplarında yüksek standartların uygulanmasına değil, aynı zamanda dışarıda bırakılan diğer önemli kategorilerin de ilerleyen süreçte kapsama alınmasına bağlıdır. Ayrıca, Dijital Ürün Pasaportu gibi yenilikçi araçların etkin şekilde uygulanması ve piyasa denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi de planın etki gücünü artıracaktır.