Avrupa Komisyonu, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında karbon giderimi, karbon çiftçiliği ve ürünlerde karbon depolanmasına ilişkin gönüllü faaliyetlerin izlenebilir, güvenilir ve şeffaf bir biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla, 2024/3012 sayılı Tüzük ile AB düzeyinde bağlayıcı bir sertifikalandırma çerçevesi oluşturmuştur. Bu çerçeveye ilişkin olarak hazırlanan Komisyon Uygulama Tüzüğü taslağı, 3 Haziran – 1 Temmuz 2025 tarihleri arasında kamuoyu geri bildirimine açılmıştır.

Uygulama Tüzüğü taslağı; Avrupa Komisyonu tarafından tanınacak sertifikalandırma programlarına, bu programların yönetişim yapılarına, denetim prosedürlerine ve sertifikalandırma kayıt sistemlerine ilişkin detaylı düzenlemeler öngörmektedir.

Tüzük taslağı, karbon giderimi, karbon çiftçiliği ve ürün bazlı karbon depolama faaliyetlerine ilişkin güvenilir bir sertifikalandırma altyapısının oluşturulmasını teminen, her sertifikalandırma sisteminin bağımsız, tarafsız ve teknik kapasiteye sahip bir yönetişim yapısına sahip olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu yapı içerisinde, karbon giderimi miktarlarının hesaplanmasına ilişkin teknik danışmanlık sağlayacak bir teknik komite veya eşdeğer uzman destek mekanizması kurulması gerekmektedir.  Söz konusu mekanizmalar, “makul güvence düzeyinde” denetim ve yeniden sertifikalandırma süreçlerine tabi olacaktır.

Keza sertifikalandırma programlarının, ilgili paydaşların dengeli temsilini sağlayacak bir yönetişim yapısı kurmaları zorunlu kılınmaktadır. Karar alma süreçlerinde tekil bir paydaş grubunun hakimiyeti engellenmekte; teknik uzmanlık desteğiyle kararların çoğunlukla alınması gerekliliği öngörülmektedir. Bu yaklaşım, özellikle çevresel STK’lar, akademi, çiftçi ve sanayi temsilcileri gibi aktörlerin görüşlerinin bütünleştirildiği katılımcı bir sertifikasyon sistemine zemin hazırlamaktadır.

Sertifikalandırma sürecinin kamuya açık ve şeffaf olması adına, programlara ilişkin temel bilgilerin kamuya açıklanması zorunlu tutulmakta; 2028 yılında kurulacak AB kayıt sistemi devreye girene kadar geçici sistemlerin asgari güvenlik ve veri paylaşımı standartlarına uygun olması gerekmektedir.

Ayrıca sertifikalandırma kuruluşlarının, yalnızca ilgili Avrupa teknik standartlarına akredite edilmiş olması şart koşulmakta ve denetçilerin mesleki yeterliliği kontrol edilmektedir.

İç Denetim, Şikayet Süreci ve Belge Yönetim Sistemi

Tüzük taslağı, sertifikalandırma sistemlerinin yılda en az bir kez iç denetim gerçekleştirilmesini, denetim raporlarının örnekleme yöntemiyle gözden geçirilmesini ve risk esaslı kontrollerin yapılmasını öngörmektedir.

Ayrıca, gerçek veya tüzel kişilerin ihlalleri iyi niyetle bildirebilmelerini temin edecek elektronik şikayet mekanizmalarının kurulacağı belirtilmiştir. Bu mekanizma, başvuruların elektronik ortamda iletilmesini sağlamalıdır.

Şikayetlere ilişkin belgeler 5 yıl süreyle saklanması ve talep üzerine Avrupa Komisyonu veya ilgili üye devlet ile paylaşılacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca, iç denetim ve şikayet süreçlerinden elde edilen sonuçlar doğrultusunda gerekli düzeltici ve iyileştirici tedbirler alınmalı; bu süreçler belge yönetim sistemi kapsamında kayıt altına alınmalıdır.

Uygunsuzlukların Sınıflandırılması ve Yaptırımlar

Tüzük taslağı, operatörlerce gerçekleştirilen sertifikalandırma kurallarına aykırı eylemlerin kritik, önemli ve küçük olmak üzere üç seviyede sınıflandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Benzer şekilde operatörlerin faaliyetlerinde tespit edilen uyumsuzlukların ciddiyet derecelerine göre farklı düzeyde yaptırımlar öngörülmektedir.

  • Kritik uygunsuzluklar, sistem bütünlüğünü tehlikeye atan ve geri döndürülemez ihlaller olup; sertifikasyon yöntemlerine aykırılık, kasıtlı faaliyet yanlış beyanı ve sera gazı verilerinin tahrifatı gibi eylemleri içermektedir. Bu durumda, operatöre sertifika verilmeyeceği gibi mevcut sertifikaların derhal iptal edileceği ve yeni birimlerin sertifikasyonu durdurulacağı belirtilmiştir.
  • Önemli uygunsuzluklar, sistematik risk yaratan ancak geri döndürülebilir ihlaller olup; %10’dan fazla yanlış veri, diğer sistemlere katılımın gizlenmesi veya bilgi temininde eksiklik gibi örnekleri kapsamaktadır. Önemli uygunsuzluklar sertifikanın askıya alınmasına yol açmaktadır. Bu noktada operatörün 90 gün içinde gerekli düzeltici önlemleri almaması halinde sertifika tamamen iptal edilebilir.
  • Küçük uygunsuzluklar ise sistemsel etki yaratmayan, münferit ve geçici nitelikteki hatalardır. Küçük uygunsuzluklar halinde Tüzük’te öngörülen yaptırımlar ise iyileştirme sürecinin tanınmasıdır; ancak söz konusu süre bildirimi 12 ayı geçemeyecektir.

Faaliyet Planı ve İzleme Planı, Sertifikasyon ve Denetim Raporları

Tüzüğün 3. maddesi uyarınca, karbon giderimi veya karbon tarımı gibi faaliyetlerde bulunacak olan operatörler ya da operatör grupları, Birlik düzeyinde bir sertifikalandırma sürecine katılmak üzere başvuruda bulunduklarında, faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bir “faaliyet planı” sunmakla yükümlüdür. Bu plan, Ek I’de belirtilen unsurları içermeli ve faaliyetin kapsamı, yöntemleri, uygulanacak karbon giderimi teknolojileri, operasyonel hedefler, sorumluluk paylaşımı ve zamansal takvimi gibi detaylı bilgileri içermelidir.

Operatörler ayrıca, karbon giderimi faaliyetlerinin nicel ve nitel olarak izlenmesine ilişkin teknik bir doküman olan “izleme planını” sunmalıdır. Bu planın da Ek II’de belirtilen içeriğe uygun biçimde hazırlanması zorunludur.

Denetim sürecine ilişkin olarak, operatörlerin faaliyetleri bağımsız sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenecektir. Bu kapsamda hazırlanan denetim raporları; ilk başvurunun değerlendirilmesi sürecinde düzenlenen “sertifikasyon denetim raporu” ile sertifikanın süresi sona ermeden önce yapılan “yeniden sertifikasyon denetim raporunu” kapsamaktadır.

Bu raporlar, faaliyetin planlandığı şekilde uygulanıp uygulanmadığını, karbon giderimi miktarlarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığını ve faaliyetlerin Tüzük hükümleriyle ne derece uyumlu olduğunu objektif biçimde değerlendirmektedir.

Bu bağlamda 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yürürlüğe girmesi planlanan uygulama tüzüğü karbon giderim faaliyetlerine ilişkin üçüncü taraf doğrulamasını AB genelinde uyumlu hale getirmeyi amaçlamakta olup, 3 Haziran–1 Temmuz 2025 tarihleri arasında kamuoyuna açık geri bildirim sürecine tabidir.

Yeni düzenleme, karbon kredilerinin güvenilirliğini ve şeffaflığını artırarak özellikle tarım, ormancılık ve endüstriyel ürün zincirlerinde faaliyet gösteren aktörler için hem uyum yükümlülüklerini hem de sürdürülebilir finansmana erişim koşullarını yeniden şekillendirecektir.