22 Temmuz 2025 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Yönetmeliği Taslağı, uzun süredir devam eden karbon fiyatlandırma çalışmalarının kurumsal çerçevesini oluşturmayı hedeflemektedir. Söz konusu yönetmelik, İklim Kanunu’nun uygulanmasında kilit bir araç olarak öne çıkmakta olup, sera gazı emisyonlarının piyasa bazlı bir sistemle kontrol altına alınmasını ve azaltılmasını amaçlamaktadır. Yönetmelik ile birlikte Türkiye’de ilk kez yasal zemine dayalı, izleme–raporlama–doğrulama (MRV) süreçleriyle entegre çalışan bir emisyon ticaret rejimi oluşturulacaktır.

Yönetmeliğin Kapsamı ve Genel Yapısı

Taslak yönetmelik, Türkiye’nin iklim politikaları çerçevesinde karbon fiyatlandırma araçlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Yönetmelik kapsamında emisyon ticaret sistemine tabi olacak işletmelerin belirlenmesi, izin süreçlerinin yürütülmesi, tahsisat kurallarının belirlenmesi, izleme ve raporlama sistemlerinin kurulması, doğrulama yükümlülüklerinin uygulanması ve idari yaptırımların çerçevesi açıklığa kavuşturulmuştur.

Yönetmeliğin uygulanmasında iki aşamalı bir yapı öngörülmektedir:

  1. Pilot Dönem (2026–2027):

Bu dönemde yalnızca Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism- “CBAM”) kapsamındaki sektörlerde faaliyet gösteren tesisler sisteme dahil edilecek ve tüm emisyon tahsisatları ücretsiz olarak sağlanacaktır. Pilot dönem, uygulama altyapısının test edilmesi, izleme sistemlerinin kurulması ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi açısından bir hazırlık süreci niteliği taşımaktadır.

  1. Uygulama Dönemi (2028–2035):

Bu aşamada ETS kapsamı, Ek-1 (Faaliyet Kategorileri) Listesi’nde tanımlanan faaliyetleri yürüten ve yıllık toplam emisyon miktarı 50.000 ton CO₂ eşdeğeri ve üzeri olan tesisleri de içine alacak şekilde genişletilecektir. Uygulama döneminde, ücretsiz tahsisat oranlarının kademeli olarak azaltılması ve belirli sektörlerde açık artırma yoluyla tahsisat dağıtımına geçilmesi öngörülmektedir.

Emisyon İzni ve MRV Yükümlülükleri

Yönetmelik kapsamında ETS’ye tabi tüm tesislerin emisyon izni alması zorunlu kılınmaktadır. Bu izin, ilgili tesisin faaliyetlerini ETS yükümlülüklerine uygun şekilde sürdürebileceğini gösteren idari bir belgedir. İzin alınmaksızın faaliyette bulunulması halinde idari para cezaları söz konusu olacaktır.

Sistem çerçevesinde uygulanacak MRV (Monitoring, Reporting, Verification) süreçleri detaylı teknik raporlama yükümlülüklerini içermektedir. Tesisler, her yıl aşağıdaki belgeleri hazırlamak ve yetkilendirilmiş kuruluşlara sunmakla yükümlü olacaktır:

  • Yıllık İzleme Planı
  • Metodoloji Planı
  • Sera Gazı Emisyon Raporu
  • Faaliyet Seviyesi Raporu

Bu belgelerin her biri bağımsız doğrulayıcı kuruluşlar tarafından onaylanacak ve İklim Değişikliği Başkanlığı’na sunulacaktır. Doğrulama sürecine ilişkin usul ve esaslar da yönetmelik ile detaylı şekilde düzenlenmiştir.

Tahsisat ve Esneklik Mekanizmaları

ETS kapsamındaki tesisler, her yıl doğrulanmış emisyon miktarları kadar tahsisatı, ilgili yılın Kasım ayı sonuna kadar teslim etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda cezai yaptırımlar uygulanacaktır.

Karbon piyasasının işleyişinde piyasa istikrarının sağlanması ve sektörlerin şoklara karşı esneklik kazanabilmesi amacıyla çeşitli mekanizmalar öngörülmüştür. Bunlar arasında:

  • Bankalama: Kullanılmayan tahsisatların sonraki yıllara devri
  • Ödünç Alma: Gelecek dönem tahsisatlarının cari yılda kullanımı
  • Ek Rezervler: Arz-talep dengesizliği oluşması durumunda piyasaya müdahale imkanı sağlayan rezerv tahsisat yapıları

bu sistemin temel bileşenleri olarak yer almaktadır.

İdari Yaptırımlar ve Uyum Yükümlülüğü

Yönetmelik, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak idari yaptırımları da ayrıntılı şekilde belirlemiştir. Emisyon izni alınmadan faaliyette bulunulması, doğrulanmamış veya yanıltıcı emisyon beyanlarının yapılması, tahsisat teslim yükümlülüklerinin ihlal edilmesi gibi durumlar için 500.000 TL ile 10.000.000 TL arasında değişen para cezaları öngörülmektedir.

Buna ek olarak, yükümlülüklerini yerine getirmeyen tesisler hakkında geçici durdurma, faaliyetin sınırlandırılması veya emisyon izninin iptali gibi idari yaptırımlar da gündeme gelebilecektir.

Yönetmelik taslağı, 4 Ağustos 2025 tarihine kadar kamuoyu görüşüne açık tutulacaktır. Bu süre zarfında özel sektör, sivil toplum ve ilgili paydaşlar geri bildirimlerini İklim Değişikliği Başkanlığı’na iletebilecektir. ETS’nin uygulamaya alınmasıyla birlikte, Türkiye’nin karbon yoğunluğunu azaltmaya yönelik yükümlülükleri, iç hukuka yansıtılmış kapsamlı bir piyasa sistemi aracılığıyla hayata geçirilecektir. Bu gelişme, Türkiye’nin hem ulusal iklim hedeflerine hem de AB başta olmak üzere dış ticaret ortaklarıyla kuracağı karbon uyumuna yönelik stratejiler açısından kritik bir adım niteliğindedir.