5 Haziran 2025 tarihinde Kanada Rekabet Bürosu, çevresel beyanlara ilişkin yanıltıcı uygulamalarla mücadele amacıyla Rekabet Yasası kapsamında hazırlanan Nihai Kılavuz’unu yayımlamıştır. Bu belge, özellikle yeşil aklama (greenwashing) risklerini azaltmaya yönelik yükümlülükleri açıklığa kavuşturarak, hem ticari hem de kar amacı gütmeyen kuruluşlar için geçerli olacak şekilde çevresel iddiaların doğruluğu, ispat yükü, metodoloji kullanımı ve idari yaptırımlara dair çerçeveyi netleştirmektedir.
5 Haziran 2025 tarihinde Kanada Rekabet Bürosu (Competition Bureau Canada), Rekabet Yasası’nda (Competition Act) Haziran 2024’te yapılan değişiklikler doğrultusunda yeşil aklamaya (greenwashing) karşı geliştirilen hükümlere ilişkin Nihai Rehber’ini yayımlamıştır. Bu rehber, 23 Aralık 2024 tarihinde paylaşılan taslak rehber ve onu izleyen iki kamu istişaresinin ardından hazırlanmış olup, işletmelere çevresel iddialarda bulunurken uymaları gereken kurallara dair önemli açıklıklar getirmektedir. Nihai metin, sadece özel sektör değil, sivil toplum ve kamu kurumları için de bağlayıcı olabilecek çevresel iletişim standartlarını güçlendirmektedir.
Rehberin Hukuki Niteliği
Rehber, doğrudan bağlayıcı bir mevzuat olmamakla birlikte, Rekabet Bürosu’nun uygulama yaklaşımını ortaya koymakta ve Rekabet Yasası’nın ihlali riskini en aza indirmek isteyen işletmeler için yol gösterici nitelik taşımaktadır.
Yayımlanan taslak rehberde yer verilen tanımlar, bağlayıcı nitelikte değildir. Rekabet Bürosu, yeni hükümlerde kullanılan terimlerin “gündelik anlamları” üzerinden yorumlanacağını belirtmekle birlikte, nihai yorumun mahkemelere ait olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, “çevresel fayda”, “karbon nötr”, “iklim değişikliği” gibi kritik terimlerin içerik bakımından mahkeme kararlarıyla netleşeceği anlamına gelmektedir.
Taslak rehberde altı çizilen temel prensiplerden biri, çevresel iddiaların bilimsel, ölçülebilir ve somut kanıtlara dayalı olması gerekliliğidir. Ürün performansına ilişkin iddialar için doğrudan testler yapılması beklenirken; işletmenin ya da faaliyetinin çevresel etkilerine dair beyanlar içinse uluslararası kabul görmüş metodolojilere dayanan yeterli ve uygun delil sunulmalıdır. İşletmenin büyüklüğünden bağımsız olarak, yapılan tüm çevresel beyanların uygun biçimde test edilmiş veya kanıtlanmış olması zorunludur.
Bu kapsamda Rekabet Bürosu, çevresel iddialar bakımından taslak rehberde altı temel ilkeyi yeniden vurgulamıştır: açık ve doğru bilgi verilmesi, beyanların ispatlanabilir olması, genel izlenimin dikkate alınması, anlam karmaşasından kaçınılması, beyanın bağlamının göz önünde bulundurulması ve sürekli güncellenen bilgi kullanımı. Bu ilkeler, işletmelere uygulamada karşılaşabilecekleri gri alanları nasıl yönetebileceklerine dair yön göstermektedir.
Keza taslak Rehberde ele alınmayan ancak büyük önem arz eden hususlardan biri, özel kişilere Rekabet Mahkemesi’ne başvurma hakkı tanıyan “özel dava hakkı”nın getiriliyor olmasıdır. Ayrıca, yeni düzenlemeler uyarınca belirli iddialarda “ters ispat yükümlülüğü” getirilmiştir. Buna göre, işletme kendisine yöneltilen bir yeşil aklama iddiasında, çevresel beyanının yeterli test veya metodolojiye dayandığını ispatlamakla yükümlü olacaktır.
Kanada Rekabet Bürosu’nun yayımladığı bu taslak rehber, çevresel beyanlarda şeffaflık ve doğruluk ilkelerini güçlendirmeyi amaçlayan önemli bir adımdır. İşletmelerin, hem tüketici güvenini korumak hem de hukuki risklerden kaçınmak adına çevresel iddialarını bilimsel verilere ve uygun metodolojilere dayandırmaları kritik önemdedir.
Rehberdeki Temel Değişiklikler
5 Haziran tarihinde yeni yayımlanan Nihai Rehber, özellikle aşağıdaki konularda önceki taslak metne göre önemli güncellemeler ve açıklıklar içermektedir:
- “Ticari faaliyet” kavramının kapsamı genişletilmiştir. Artık kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından yapılan bağış toplama faaliyetleri de bu kapsama dahildir.
- “Tanınmış/Kabul gören metodolojiler” kavramı netleştirilmiştir. Bu tür metodolojilerin; standart belirleyici kuruluşlar, düzenleyici otoriteler veya uluslararası kabul görmüş uygulamaları benimseyen sektörler tarafından geçerli kabul edilen yöntemler olması gerektiği belirtilmiştir.
- Rehberin kapsamını daraltabileceği düşünülen bazı ifadeler çıkarılmıştır. Özellikle çevresel olmayan iddiaların bu düzenleme dışında kalabileceği izlenimi yaratan dil kullanımı nihai metinden çıkarılmıştır.
- Uluslararası düzeyde tanınan metodolojilere (internationally recognized methodologies- “IRM”) dayalı örnek çevresel iddialara yer verilmiştir. Bu örnekler, işletmelere hangi tür beyanların yeterli ve uygun kabul edileceği konusunda yol göstermektedir.
- “Çevresel iddialar doğru olmalıdır” ifadesi yumuşatılmıştır. Bunun yerine, iddiaların “önemli ölçüde yanlış veya yanıltıcı olmaması” gerektiği belirtilmiştir.
- Özen yükümlülüğü (due diligence) hususu açıklığa kavuşturulmuştur. Özenli yükümlülüğüne uygun davranışlan, idari yaptırımlara karşı koruma sağlayabileceği; ancak faaliyet durdurma emirlerine yönelik bir muafiyet söz konusu olmayacağı belirtilmiştir.
- Yatırımcılara yönelik özel beyanlara ilişkin kapsam netleştirilmiştir. Sadece menkul kıymetlerin satışı için gerçekleştirilen ve yalnızca potansiyel yatırımcılara hitap eden çevresel iddialar Rekabet Bürosu’nun yetki alanı dışında tutulmuştur. Ancak bu beyanların kamuya yönelik genel tanıtım amaçlı olarak kullanılması durumunda düzenlemeler devreye girecektir.
- Kanada pazarında faaliyet gösteren, yabancı işletmeler de düzenleme kapsamına alınmıştır.
- Geri dönüştürülmüş içerik yüzdesine ilişkin beyanlar için test zorunluluğu olmayabileceği belirtilmiştir.
- Kanada federal, eyalet veya bölgesel hükümet programları tarafından önerilen metodolojilerin genellikle IRM ile uyumlu kabul edileceği açıklanmıştır. Ancak bu metodolojilerin “yeterli ve uygun” olması gerekmektedir.
- Tek bir geçerli metodoloji bulunmayan durumlarda, iki veya daha fazla IRM’nin bir arada kullanılarak kanıt oluşturulabileceği belirtilmiştir.
- Her ne kadar Nihai Rehber birçok konuda açıklık getirmiş olsa da, bazı temel kavramlar, uygulama kıstasları, zaman çizelgeleri, ters ispat yükümlülüğü (reverse onus) ve özel dava hakkı gibi konularda halen belirsizlikler bulunmaktadır. Rekabet Bürosu, kişilerin Rekabet Mahkemesi’ne doğrudan başvurabilmesi (private right of action) hakkındaki genel yönlendirmelerin ilerleyen dönemde yayımlanacağını açıklamıştır.
- İşletmelerin çevresel beyanlarda bulunurken, bu rehberde belirtilen kriterlere uygun hareket etmeleri, yalnızca düzenleyici risklerden korunmaları açısından değil, aynı zamanda tüketici güvenini sağlama ve sürdürülebilirlik iddialarının meşruiyetini artırma açısından da önemlidir. Uluslararası kabul görmüş metodolojilere dayalı, şeffaf, ölçülebilir ve bilimsel olarak ispatlanabilir çevresel iddialar, rekabetçi pazarda uzun vadeli itibarı korumada kritik bir rol oynamaktadır.