Göç İdaresi Başkanlığı ve Noterler Birliği arasında yapılan Protokol (“Protokol”) ile yabancıların ikamet izni başvuruları hakkında yeni bir uygulama başlatılmıştır.

Bu düzenleme, 17 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yabancıların Türkiye’de ikamet izinlerine yönelik süreçlerde önemli değişiklikler içermektedir.

Bilindiği üzere Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde, Türkiye’ye girişleri yasaklanmamış ve Pasaport Kanunu hükümlerine uygun olarak ülkeye giriş yapan yabancılar, Türkiye’de ikamet etme ve seyahat etme hakkına sahiptirler. Ancak, Türkiye’de vize veya vize muafiyeti kapsamında tanınan süreyi veya 90 günü aşacak şekilde kalacak olan yabancıların ikamet izni almaları gerekmektedir. Bu düzenleme, uzun süreli kalışlar için yasal statü sağlanmasını amaçlamakta olup yabancıların Türkiye’de yasal olarak kalmalarını sağlamaktadır.

İkamet İzni Türleri ve Başvuru Prosedürü

Türkiye’de oturma izni başvuruları, yabancının kalış süresi ve amacına bağlı olarak farklı türlerde yapılmaktadır. İkamet izni başvurusu, gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi ve ilgili belgelerin temin edilmesi şartıyla gerçekleştirilmektedir.

İlgili Protokol öncesi, Türkiye’den yapılacak oturma izni başvuruları Göç İdaresi Başkanlığı’nın  (goc.gov.tr) websitesi üzerinden online olarak gerçekleştirilmekteydi. Online başvuru, bir ön başvuru niteliğinde olup, ikamet edilecek şehirdeki Göç İdaresi Müdürlüğü’nden randevu alınmasını sağlamaktadır.

Bu bağlamda randevu tarihinde, başvuru sahibi gerekli evrakları tamamlayarak Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvurması gerekmektedir.

Evrakların Göç İdaresi yetkililerine teslimi sırasında, başvurunun eksiksiz ve doğru bilgilerle doldurulduğundan emin olunmalıdır. Göç İdaresi yetkilileri, sunulan belgeleri kontrol etmekten ve başvurunun geçerliliğini değerlendirmekten sorumludur. Bu bağlamda, belgelerin teslim edilmesinden sonra başvuru sahibinin parmak izinin alınması gerektiği unutulmamalıdır. Zira parmak izi alma işlemi, başvurunun kimlik doğrulama sürecinin bir parçası olup ikamet izni başvurusunun resmiyet kazanmasını sağlamaktadır.

Bu süreç tamamlandıktan sonra, başvuru sahibine başvurunun kabul edildiğine, incelendiğine veya ek belgeler gerektiğine dair bilgi verilmektedir. Başvurunun durumu ve sonuçları, başvuru sahibinin belirttiği iletişim kanalları aracılığıyla bildirilmekte olup bu aşamaların tamamlanmasının akabinde, ikamet izni başvurusu resmi olarak değerlendirilerek sonuçlandırma süreci başlanmış olur.

Yeni Protokol ile Meydana Gelen Değişiklikler

Yabancıların ikamet izni başvuruları, 17 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe giren Protokol uyarınca noterler aracılığıyla da yapılabilecektir.

Yabancıların dosyaları, noterler tarafından elektronik ve fiziki ortamda İl Göç İdaresi’ne gönderilecek olup noterliklerde “İkamet İzni Başvuru Beyannamesi” işlemi gerçekleştirilecektir. Başvuru için öncelikle Göç İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesi üzerinden online başvuru işlemi tamamlanarak başvuru numarası alınması gerekmektedir. Belirtilmelidir ki, ikamet izni başvurusu için her birey adına ayrı bir başvuru numarası temin edilmelidir.

Noterlikler ancak başvurunun yapıldığı il sınırları içerisindeki ikamet adresleri için işlem yapabilmektedir.

Başvuru, notere yapıldıktan sonra noter belgeleri tarayıp Göç İdaresi’ne iletmeli ve ardından belgelerin fiziki halini Göç İdaresi’ne göndererek başvuruyu tamamlamalıdır. Başvurunun onaylanmasını takiben, başvuru sahiplerinin onay tarihinden itibaren 20 gün içinde istedikleri gün ve saatte ilgili Göç İdaresi’ne giderek parmak izi vermeleri gerekmektedir.

Söz konusu Protokol ile getirilen noter uygulamasının, Göç İdareleri’ndeki yoğunlukları önemli ölçüde azaltması, uzun saatler sıra beklemenin önüne geçilmesi, başvuru evraklarının daha resmi ve güvenilir bir şekilde muhafaza edilmesi gibi birçok faydasının olacağı öngörülmektedir.  Zira noterler, belgelerin yasal geçerliliğini ve güvenliğini sağlayan, tarafsız ve resmi bir ortamda hizmet sunarlar. Bu uygulama aracılığıyla başvuru belgelerinin noterde düzenlenmesi ile her iki taraf için daha düzenli ve denetlenebilir bir süreç oluşturulmaktadır.

Üstelik, noterler tarafından gerçekleştirilen resmi tasdik işlemleri, yabancıların haklarının kötüye kullanılması riskini de azaltacak olup noterler, belgelerin ve başvuruların doğruluğunu ve geçerliliğini kontrol ederek, sahtecilik ve usulsüzlük olasılıklarını düşürecektir. Böylece, yabancıların hakları daha iyi korunmakta ve adil bir şekilde değerlendirilmektedir.